Anne:Çabuk gelin doktor,bebeğim tükenmez kalem yuttu!
Doktor:Tamam, hemen geliyorum!Bu arada siz ne yapacağınızı biliyor musunuz?
Anne:Tabi... Kurşun kalemle yazıyorum!
Telefondaki kadın:Gazetenize bir ilan vermek istiyorum.
Gazetedeki görevli:Küçük ilanlar bölümüne mi efendim?
Telefondaki kadın:Hayır, hayır! Bir fil satıyorum da!
Geçen hafta, boşanmaya ilk adımımı attım.
Kocanımı terk ettin?
Hayır, evlendim!
Akın:Gerçekten ölüyor muyum?
Karısı: Evet
Akın:Son bir ricada bulunabilir miyim?
Karısı:Evet
Akın:Bugün yaptığın üzümlü kekten bir dilim verir misin?
Karısı.Katiyen olmaz.Cenaze törenine saklıyorum.
Can:Yeni gitarın nasıl?
Cem:Attım.
Can:Neden?
Cem:Ortası delinmiş.
Dişçi:Evet Burhan Bey, Ağzınızı biraz daha açın!...Aman Tanrım hayatımda gördüğüm en büyük oyuk, en büyük oyuk, en büyük oyuk!
Burhan:Tekrarlamanıza gerek yok, duydum.
Dişçi:Tekrarlamadım Burhan bey, yankı yapıyor!
Can:Yalnızca aptallar emin olur.Akıllı adamlar daima şüphecidir.
Cem:Emin misin?
Can:Kesinlikle!
Türkçe öğretmeni:Can, elyazını düzeltmen için bu şiiri 10 defa yazmanı söylemiştim.Sen sadece 4 defa yazmışsın.Neden?
Ahmet:Matematiğim de kötü öğretmenim.
Öğretmen:Yarına size bir ödev veriyorum.Tembellikle ilgili bir komposizyon yazacaksınız.
(yarın)Mehmet:Buyrun öğretmenim.Öğretmene boş bir kağıt verir.
Öğretmen:Afferim ödevini çok beğendim.
Yolcu:Bu tren Haydarpaşa'da durur mu?
Kondüktör:Durmazsa çok büyük felaket olur.
Öğretmen:Can, neden hep geç kalıyorsun?
Can:Çünkü siz hep ben girmeden önce zil çalıyorsunuz.
Ayşe:Yatarken can yeleği giyilir mi?
Uğur:Su yatağında yatıyorsan, evet!
Patron:Önümüzdeki hafta boyunca izin istiyorsun ha?Neden?
İşçi:Evleneceğim efendim...
Patron:Hangi aptal kadın seninle evlenmek ister ki?
İşçi:Kızınız efendim!
Can:Bu kibrit yanmıyor...
Cem:Niye?Nesi var ki?
Can:Bilmiyorum...Halbuki daha demin yanıyordu!
Ayşe Hanım:Oğlun yazar olmuş ha?Yazdıklarından kazanıyor mu bari?
Fatma Hanım:Tabii!...Bize yadığı her mektuba para gönderiyoruz.
Nazan:Doktor, hatırlıyor musunuz, geçen yıl romatizmalarım için size gelmiştim, nemden uzak durmamamı söylemiştiniz..
Doktor:Evet!...Yararı olmadı mı?
Nazan Oldu da?... Şey diyecektim; acaba artık banyo yapabilir miyim?
Annesi: Naber?Okulun ilk günü nasıl geçti?
Can:Ne?İlk gün mü?Yarında mı gideceğim?!?
Ali:Ne yazıyorsun?
Nurper:Mektup.
Ali:Neden böyle iri harflerle yazıyorsun?Bir sayfaya ancak bir sözcük sığar.
Nurper:Mektubu büyük nineme yazıyorum, biraz sağır.Bağırarak yazarsam iyi olur diye düşündüm...
Müşteri:Otelinizden ayrıldığıma çok üzülüyorum.
Otel Müdürü:Demek otelimizde kalmaktan çok memnun oldunuz!
Müşteri:Ehh, fena değildi ama üzüntüm ondan değil.Hesap olarak oteli satın alacak kadar para ödedikten sonra ayrıldığıma üzülüyordum.
Gazeteci:Boğaların kırmızı görünce saldırgan oldukları doğru mu?
Matador:Hayır.Kırmızı görünce saldıranlar ineklerdir.Boğalar, kendilerinin inek yerine konulmasına kızıp saldırırlar!
Sanık:Bayram alışverişini erken yaptığım için polis beni yakaladı.
Avukat:Bunu yapamazlar!
Sanık:Ben de öyle söyledim; gerçi saat sabahın üçüydü ama...
Müşteri:Garson bakar mısın?!!!Çorbamda sinek var!
Garson:İyi de beyfendi, küçücük bir sinek ne kadar çorba içebilir ki?
Ali:Sana bir hediye aldım, bunlar benim en sevdiğim çikolatalar.
Nurper:Teşekkürler...Ama bu kutunun yarısı boş!!!
Ali:En sevdiğim çikolatalar dedim ya!...